Değil. Hem katılımcılarımızın hem eğitmenlerimizin hem de takım koçlarımızın bağlı olduğu kurumlar birbirinden farklı. Ekibimizde franchise markalara mensup kişiler olduğu gibi, yerel ofislere mensup kişiler de mevcut. Bu durum, bize mükemmel bir gen çeşitliliği yaratmanın yanında, bu eğitimin marka ve kurumlar üstü bir yapı olması hedefimizi de destekliyor.
Bu soru için birden fazla cevap var. İlk olarak; sektördeki diğer eğitimleri düşünün. Örneğin, bir günlük eğitimler karşılığında talep edilen bedelleri düşünün, bu eğitimin 8 ay sürecek olmasını, 3 farklı ilde grupların birbiriyle senkron oluşunu, kendi içinde yarattığı network sistemini, sektördeki en iyi eğitmenlerin aynı çatı altında toplanmasını, dünya şampiyonlukları kazanmış rekortmen isimlerin takım koçu olup birebir destek verdiğini, yapı olarak üretkenlik üzerine kurulmuş bu sistemin kendi içinde de projeler üretip katılımcılarına alternatif kazanç yolları sağlamasını. Tüm parçalar bir araya getirildiğinde programın talep ettiği bedeli hak ettiğini düşünüyoruz.
“Gayrimenkul mühendisliği” sadece kelime anlamı olarak bile düşünürsek, çok iddialı bir kavram. Bu kavramı tüm algoritmalarını iyi kurgulayıp hakkıyla ele almazsanız boş bir kelime öbeğinde öteye gitmeyecek, lakin tüm sistematiği ile birlikte, felsefesi, hedefleri, kazanımları, yöntemleri belirlenmiş ve altı doldurulmuş bir biçimde yola çıkıldığında harikalar yaratacak bir kavram. Biz de, detayları üzerinde çok çalışarak, sektörün yıllardır süregelen basmakalıp sistemlerini, kanıksanmış kazanç modellerini, belirli etkinliklerle bir araya gelip hiçbir katma değer sağlamadan evlere dağılan sözümona kurumsal yapılarını geride bırakacak, jenerasyonlar oluşturacak ve yarattığı kültürle gen aktarımı sağlayacak, yıllarca kulaktan kulağa konuşulacak bir kollektif başarı hikayesi yaratmak sebebi ve hedefiyle yola çıktık.
Bu program denklik bakımından üniversitelerin doktora programlarına eşit olabilir. Bu da katılacak olan kişilerin kendi mesleki yeterliliklerinin bu programa dahil olmaya hak kazandıracak kadar yüksek olmasını şart koşuyor öncelikle. Bu sağlam temel üzerine atılmış katılımcının farkındalığıyla birlikte, eğitim süresince belirli ödevler, takımca başarılması gereken bazı görevler, interaktif uygulamalar, takım çalışmasını pekiştiren meydan okumalar mevcut. Lakin tüm bu detaylar, katılımcıların dayanıklılıklarını arttırmak, başarısız ya da yetersiz olduklarını düşündükleri (topluluk önünde konuşmak gibi) konularda yarattıkları psikolojik ketleri kırmak, iş insanı mantalitesine ulaşmalarını sağlamak ve en önemlisi mesleğimizle ve kişisel gelişim yolculuklarıyla ilgili bir entelektüel birikim yaratmak için var.
İş bitiricilik, girişken olmak, mesleki kaslarımızın kuvvetli olması gibi etkenlerin yanında, entelektüel birikimimizin olması, kişisel gelişim yolculuğunun hiç bir zaman son bulmaması çok önemli. Biz saha becerilerini çok iyi kullanan profesyoneller yaratmanın yanında bu becerileri, bilgi, donanım ve farkındalık bakımından da desteleyen; tüm bu meziyetleri enstrüman gibi çalabilen profesyoneller ortaya koymanın peşindeyiz. Akademik saatler de bunun en somut örneği. Okunması gereken kitaplar, izlenmesi gereken filmler, ted konuşmaları, makaleler ve dizilerden oluşan bir dijital kütüphanemiz var ve katılımcılara açılıyor. Onlar da evvela bu materyalleri eriterek başlıyorlar bu yolculuğa. Bu ödevleri yaparken ki bir fotoğraflarını sosyal medyaya #akademiksaatler etiketi ile yayınlamalarıyla da bu kültür kartopu etkisiyle büyüyüp birbirlerine bulaşıyor. Sadece bu entelektüel farkındalık bile, tahmin ettiğimizden çok daha büyük ve faydalı bir etki yarattı.
Toplamda 3 ilde ve özel seçilmiş 70 kişi ile yoluna devam edecek 2024 sezonunda.
Öncelikle program “TOPSELLER” yetiştirme amacıyla yola çıktığı için, seçilecek olan kişinin halihazırda kendi kurduğu mesleki sistemin ve yöntemler bütününün işliyor olmasını bekleriz. Yani bu program, yeni başlayan bir gayrimenkul danışmanı için uygun olmayabilir. Metaforik olarak anlatacak olursak, bu grup hızlı koşmanın sınırlarını zorlayacak bir koşucu takımı yaratmanın peşinde; o yüzden katılacak olanlar en azından yürümeyi bilmeliler. Devamındaki en önemli kriter ise kişi özü ile ilgili değerlerde saklı. Özdisiplin, özsaygı, özgüven, vizyonerlik gibi kişinin kendinde var olması gereken değerlerin çokluğuyla ilgili. Bu program katılımcının disiplinli olmasını istiyor, çok çalışmasını, bahane değil çözüm üreten bir yapıda olmasını istiyor. Emek ile gelecek vizyonunu harmanlayıp ortaya sağlam bir iş insanı mantalitesi yaratmasını, zaman zaman meydan okuyacak kadar cesur, doğru algoritma ve sistemleri kurabilecek kadar stratejik olmasını hedefliyor ve bu kasları geliştirecek tüm alıştırma ve pratikleri de sağlıyor. Kişiye bu pratikleri alıp özümseyecek bir vizyon ve istikrarla üzerine gidecek bir disiplin şart.
2 haftada 1 kez, 1 tam gün olmak üzere buluşuyoruz ve toplamda 8 ay sürecek. 15 modül eğitim ve 1 adet çalıştay olmak üzere 16 oturum olacak. Lakin eğitimlerin 2 haftada 1 kez olması, 2 eğitimin arasının boş geçeceği anlamına gelmiyor; Zoom üzerinden pekiştirme dersleri, takım koçlarının uygun gördüğü konularda ara toplantılar, ödevler ve görevler ile alakalı sürekli sıkı takip ve koordinasyon ve haftalık birebir toplantı seansları ile birlikte takvimde neredeyse boşluk yok.